FİLİSTİNLİ TUTSAK ÇOCUKLARIN MARUZ KALDIĞI AĞIR HAK İHLALLERİNİ ENGELLEYEBİLMEK

“BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” başta olmak üzere çocuğun yüksek yararını gözeten ve temel insan hakları yanında küçüğün özel haklarını koruma altına alan bir düzine uluslararası belgeyi hiçe sayarak orantısız güç kullanan, pervasızca saldırılar düzenleyen Siyonist işgal güçleri, Gazze’ye yönelik 2008, 2012 ve 2014 savaşlarında 18 yaşından küçük 980 çocuğu

HAK İHLALLERİNİ GÖRMEK VE İNSANLIK HAYSİYETİNİ KORUYABİLMEK

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (İHEB, İngilizcesiyle UDHR: Universal Declaration of Human Rights), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Haziran 1948’de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948’de, BM Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir. Yazıyı Diriliş Postası web sitesinden okumak için tıklayın.

YETİMLERİ GÖRMEK VE HAKLARINI GÖZETMEK

Çoğu Müslüman halkın dilinde Arapçadan girmiş olan ‘yetim’ sıfatı, henüz buluğa ermeden babasını veya annesini yahut her ikisini birden kaybeden erkek ya da kız çocukları için kullanılmaktadır. Türkçede daha ziyade babasını yitiren çocuklar için ‘yetim’, annesini yitiren çocuklar içinse ‘öksüz’ kelimesi tercih edilmektedir.

İNSANLIĞIN SOYKIRIMLARLA YÜZLEŞEBİLMESİ

“Kim cinayet suçu işlememiş  veya yeryüzünde fesat çıkarmamış bir kişiyi öldürürse, sanki bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Buna karşılık kim de birine hayat verirse, sanki bütün insanlığa hayat vermiş gibi olur.” (Mâide Sûresi, 5/32).   “Katlu’l-âmm” tamlaması Arapçada ‘genelin öldürülmesi’, topluca öldürme, kırım ve kıyım manasına gelmektedir.

BATI’NIN NÂKIS İNSAN HAKLARI SÖYLEM VE BELGELERİYLE YETİNMEMEK

Batı, bu derin yanılgılarından uyanıp özeleştiri yapmak yerine, tarihin sonuna gelindiği ve bundan sonra medeniyetlerin çatışarak birbirini yok edeceği tezlerini dünyaya yayarak müstekbir ve müstağni tavrını sürdürmeyi tercih etmektedir. Bir medeniyetin ürettiği söylem ve eylemler, ontolojik zemininin izlerini taşır.